Azure DevOps ilk hayatımıza girdiğinde release deployment’ları için release bölümünü kullanmaya başladık. Bu bölüm görselliği bakımından kullanıcıya oldukça güzel bir UI sağlıyordu. Ancak sonrasında hayatımnıza Yaml pipeline’lar girdi. Bu yaml pipeline’lar ile birlikte UI kısmını kaybederken deployment pipeline’larını versiyonlayarak repolarda saklamaya başladık.
Release pipeline’lar classic pipeline olarak Microsoft kaynaklarında isimlendirilmeye başlandı. Çoğu kişinin başarılı UI’i dolayısıyla tercih ettiği bu pipeline’lar için extension yazma oranı da Yaml pipeline’larının ardından düştü.
Şu an Azure DevOps platformu üzerinde ikisi de kullanılabilir durumda ancak hangisinin tercih edilmesi gerektiği, artıları ve eksileri konularında bir belirsizlik var. Bu belirsizliği ortadan kaldırmak için aşağıdaki tabloyu hazırladım. Umarım işinize yarar 🙂
Release Pipeline (Classic Pipeline) Pros & Cons
Pros:
- Spesifik bir dil öğrenmeye gerek yoktur.
- Hızlı şekilde değişiklik yapmak oldukça kolaydır.
- Versioning ve history gibi özelliklere sahiptir.
- Herhangi bir Git,TFVC,Github ve SVN desteği vardır.
Cons:
- Yeni özellikler Yaml pipeline’lar için yazılıyor.
- Container job’ları desteklenmiyor.
- Azure DevOps tarafında default olarak gelmiyor.
- Farklı bir governance modele sahip.
Yaml Pipeline Pros & Cons
Pros:
- Code olduğu için diğer code süreçleri ile aynı şekilde yönetilir.
- Lifecycle’ı repodaki ile tutarlıdır.
- Versiyonları karşılaştırmak oldukça kolaydır.
- Manipulasyon yapmak ve çoklu şekilde değişiklik yapmak kolaydır.
Cons:
- UI tarafında classic pipeline’lar kadar kuvvetli değil.
- Yaml bilmek gerekir.
İkisini karşılaştırdığımızda geleceğe yönelik olarak yaml pipeline’larını kullanmak daha fazla değer getirecek gibi görünüyor. Ek olarak farklı cicd tool’larını da düşündüğümüzde Yaml pipeline’lar birbirleri ile oldukça benzerlik gösteriyorlar. Bu sebeple CICD tool geçişleri kolay olur ve kullanan developerların alışkanlıkları değişmemiş olur.